24 Kasım Öğretmenler Günü için kutlama programı sunuş metni:
YEŞİLIRMAK İLKÖĞRETİM OKULU 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ SUNUŞ PROGRAMIDIR
Selam eğitimin kaynağı öğretmenlere!
Selam aydınlık, güzel günlere!
Selam ilgiyi, doğruyu, iyiyi, güzeli, haklıyı-haksızı ve daha nicelerini öğreten öğretmenlere!
Selam sizin sımsıcak sevginize!
Selam milletimizin yüz akı öğretmenlere!
Selam,binlerce selam!
Sayın müdürüm, Saygı değer öğretmenlerim ve değerli arkadaşlar! Hepiniz 24 kasım Öğretmenler Günü Anma programımıza hoş geldiniz.
Bugün Ulu Önder ATATÜRK’ün 24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri Başöğretmeni ünvanını aldıkları gündür. Bu gün 24 Kasım 1981’den beri öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Hepimize kutlu olsun.
Program akışını arz ederim:
Ø Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı
Ø Okulumuz öğrencilerinden....................... ‘Öğretmenler Gününün Anlam ve Önemi’ ile ilgili konuşması
Ø Okulumuz öğrencilerinden.......................‘Dünyanın Bütün Çiçekleri’ şiirini okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinden........................‘ Öğretmen’ şiirini okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinden........................ ‘Atatürk’ün Öğretmenlere Hitabı’nı okuması.
Ø Okulumuz öğrencilerinden......................... ‘Ben Köy Öğretmeniyim’ şiirini okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinden ........................‘Öğretmenim’ şiirini okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinden.........................‘Öğretmenler İçin Söylenmiş Güzel Sözler’ vecize ve sözlerin okunması
Ø Okulumuz öğrencilerinden...........................‘Öğretmen’ şiirini okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinden..........................‘Atatürk ilke ve İnkılaplarının Yerleşmesinde Öğretmenin Rolü’nü okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinden........................‘Öğretmendir’ şiirini okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinden..........................‘Atatürk’ün Türkiye Öğretmenler Birliği Kongresi Üyeleri Onuruna Verilen Yemekteki Konuşması’nın okunması
Ø Okulumuz öğrencilerinden......................‘Hayra Yor Öğretmenim’ şiirini okuması
Ø Okulumuz öğrencilerinin............................... ‘ En Büyük İnsan Öğretmen’ Skecini oynamaları
Ø Öğretmen Marşı ve ardından kapanış.
Sizleri Başöğretmen ATATÜRK ve ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimiz adına bir dakikalık saygı duruşuna ve ardından söylenecek olan İstiklal Marşı’na davet ediyorum.
Eğer yapabilirsen
Ona kitapların mucizelerini öğret
Fakat ona sessiz zamanlar da tanı
Gökyüzündeki kuşların
Güneşin yüzü önündeki arıları
Ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin edebi gizemini
Okulda hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona….
Ø Okulumuz öğrencilerinden................‘Öğretmenler Gününün Anlam ve Önemi’ ile ilgili konuşmaları için mikrofona davet ediyoruz.
Ona nazik davran, fakat kucaklama
Çünkü ateş çeliği saflaştırır
Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun
Bırak cesur olacak kadar sabrı olsun
Ø Okulumuz öğrencilerinden........................ ‘Dünyanın Bütün Çiçekleri’ şiirini okuması için mikrofona davet ediyoruz.
Bir kor düşmüş yüreğime yıllar önce
Adınızı öğrenemeden daha
Sevdanıza vurulmuşum
Hıçkırarak ağlamışım hüznünüzle
Sevincinizle bir hoş olmuşum.
Yanık bir hoyrat gibi coşmuşum bazen
Bazen bir uzun havada durulmuşum.
Ø Okulumuz öğrencilerinden....................... ‘ Öğretmen’ şiirini okuması için mikrofona davet ediyoruz.
Dedim ya!..
Bir kor düşmüş yüreğime yıllar önce
Osman dayıyı uğurlarken yakılan ağıtlara
Edife kızın düğün zılgıtlarına tanık olmuşum
Kara tahtalar dile gelmiş anlattıklarımla
Umutlarım yeşerip çiçek açmış nice baharlarda
Sizinle acıkmış sizinle doymuşum.
Ø Okulumuz öğrencilerinden....................... ‘Atatürk’ün Öğretmenlere Hitabı’nı okuması için mikrofona davet ediyoruz.
Bir gün desem ki, ben öğretmenim
Kalemimin mürekkebi alın terindir.
Vedalaşıp gidersem öğretmenim
Unutmayı unuturum da unutmadığım
Kalbimdeki en güzel yerindir.
Ø Okulumuz öğrencilerinden......................... ‘Ben Köy Öğretmeniyim’ şiirini okuması için mikrofona davet ediyoruz.
Gidiyorum… Bir yanımda emeklerim
Bir yanımda
Uçsuz bucaksız hayallerim.
Sizlerde yaşayacak onlar şimdi,
Bir damla gözyaşına kıyamadığım,
İçimin derdi, saçımın akı çocuklar…
Yavrularım… Evlatlarım… Kınalı kuzularım…
Ø Okulumuz öğrencilerinden...................... ‘Öğretmenim’ şiirini okuması için mikrofona davet ediyoruz.
“Benim asıl anlatılacak yanım öğretmenliğimdir. Topluma, milletime ben öğretmenlik yapabiliyorsam beni onunla anlatın; yoksa kazandığım zaferler, yaptığım öteki işlerle beni anlatmanız pek mühim değildir.” M. Kemal ATATÜRK
Ø Okulumuz öğrencilerinden........................... ‘Öğretmenler İçin Söylenmiş Güzel Sözler’ vecize ve sözleri okunması için mikrofona davet ediyoruz.
Ben öğretmen olmak istiyorum,
Vatan evladına Türklüğü öğretmek için,
Ben öğretmen olmak istiyorum,
İstiklal Marşını gururla söyletmek için,
Ben öğretmen olmak istiyorum,
Milletimi muasır medeniyet seviyesine yükseltmek için
Ø Okulumuz öğrencilerinden........................ ‘Öğretmen’ şiirini okuması için mikrofona davet ediyoruz.
Elleri konuşuyordu öğretmenimin
Barışı simgeleyen elleri
Bir tahta başında, bir kürsüde
Bize bizi öğreten elleri
Ø Okulumuz öğrencilerinden.....................‘Atatürk ilke ve İnkılaplarının Yerleşmesinde Öğretmenin Rolü’nü okuması için mikrofona davet ediyoruz.
“İnsanoğlunun daha parlak bir geleceğe erişmesi için beslenen bütün ümitler ancak öğretmenlik mesleğinin yükselmesine ve öğretmenlerin daha büyük kitlelere faydalı olmasına bağlıdır.”
Ø Okulumuz öğrencilerinden....................... ‘Öğretmendir’ şiirini okuması için mikrofona davet ediyoruz.
“Ünlü eğitimciler yeni eğitim sistemini kurarlar, ama gençliğe istikamet veren ve rehberlik eden meçhul öğretmenlerdir.”M.K. ATATÜRK
Ø Okulumuz öğrencilerinden.........................‘Atatürk’ün Türkiye Öğretmenler Birliği Kongresi Üyeleri Onuruna Verilen Yemekteki Konuşması’nı okunması için mikrofona davet ediyoruz.
“Eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak gereklidir, bir ulusun kurtuluşu ancak bu suretle olur.” M.K.ATATÜRK
Ø Okulumuz öğrencilerinden .................... ‘Hayra Yor Öğretmenim’ şiirini okuması için mikrofona davet ediyoruz.
Güneş severken toprağı
Işıkları canlı, ışıkları gururlu,
Işıkları yarından ümitli.
Tıpkı sevinçten ağlayan öğretmenim gibi.
Ø Okulumuz öğrencilerinin ‘ En Büyük İnsan Öğretmen’ Skecini oynamaları için kendilerini sahneye davet ediyoruz.
Arkadaşlarımıza tiyatro gösterilerinden dolayı çok teşekkür ederiz.
Ø Şimdi de sizleri Öğretmen Marşı’nı söylemeye davet ediyoruz.
Ø Programımız burada sona ermiştir. Programımıza katıldığınız ve bizi dinlediğiniz için çok teşekkür ederiz. Her şey gönlünüzce olsun.
ÖĞRETMENLER GÜNÜ'NÜN ANLAM VE ÖNEMİ
— Konuyla ilgili bir yazı —
Eğitim ve öğretim, insana nitelik, kişilik, kültür, yargılama, gerçeğe ulaşabilme becerisi kazandıran bir etkinlikler bütünüdür. Bu niteliklere ulaşabilen insan, hem kendi vicdanının hem de toplumsal değer açısından yücelmiş, kendini bulmuştur. Günümüz insanı eğitim yoluyla bazı becerilerini geliştirme, üretken olma niteliğine ulaşmak zorunluluğundadır. Eğitim de, okuma-yazma, kuramsal bilgiler öğretmenin ötesinde insana nitelik kazandırma amacına yönelmiştir. Kişiyi yaşadığı çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatma, toplumun değer verdiği alışkanlıkları kazandırma Millî Eğitimimizin en önde gelen amaçlarındandır. İnsana, topluma ve devlete sevgi-saygı duyabilecek yüce duygular aşılama elbette hepsinden önemlidir ve önce gelmektedir.
Eğitim ve öğretim, her aşamada öğretmenlerce sağlanır. Kişiyi aşama aşama değişik öğretim kurumlarında hayata hazırlama işi olan eğitimi gerçekleştiren öğretmenler elbette toplamların mimarıdırlar. Elbette toplumların alın yazısına damgasını vuran kişilerdir.
24 Kasım 1928'de Atatürk'ün "Millet Mektepleri Başöğretmenliği"ni kabul ederek, karatahta başına bizzat geçip, yeni harflerimizin öğretilmesinde görev alması, bu konuda örnek davranışı, bu mesleği yüceltmiştir.
Atatürk İlke ve İnkılâpları'nın kabul edilmesinde, özümlenmesinde, Başöğretmen, öğretmenlere önemli sorumluluklar ve görevler vermiştir. Öğretmenler de bu sorumlulukları verine getirmenin onurunu duymuşlardır. Bu bilinçlerini ve sorumluluklarını koruyarak yaşatan öğretmenlerimiz Atatürk'ün kendilerine duyduğu güvene lâyık olmanın çabası irindedirler.
24 Kasım günü tüm öğretmenlere adanmış, armağan edilmiş bir gündür. Bir gün de yetmemiş, 24-30 Kasım tarihleri ırasında "Öğretmenler Haftası" denerek öğretmenlerin, öğretmenliğin bir hafta boyu bütün sıcaklığı ile gündemde tu-ı alması sağlanmıştır.
Anılmak, törenlerle anılmak, senede bir gün veya bir hafin bile olsa, ülke gündeminin ilk sırasında olmak, onur okşayıcıdır.
Yapılan kutlama törenlerinde, öğretmenlerin birliktelikleri, birbirlerini candan kutlamaları, yan yana, omuz omuza, gönül gönüle olabilmeleri, onların meslek sevgilerini ve görevlerine tutkunluklarını geliştirmektedir.
Gülüşleriyle karanlıkları aydınlatan öğretmenlerim, karanlıkları elindeki ak tebeşirle aklamaya devam ettiğiniz sürece kalkınacak, yükselecek ve mutlu olacağız!
ATATÜRK İLKE VE İNKILÂPLARININ YERLEŞMESİNDE ÖĞRETMENİN ROLÜ
Atatürk İnkılâp ve İlkeleri'nin benimsenmesinde ve yerleşmesinde öğretmenin büyük etkinliği olmuştur. Çünkü cumhuriyet döneminde eğitime millî amaçlar gösterilmiştir. Öğretmenlere cumhuriyetin temellerini koruyup geliştirme konusunda görevler verilmiştir. Bunun yanında öğretmenlere yüksek bir güven duyulmuştur.
Eğitime gösterilen yeni amaçlar, öğretmene verilen yeni millî görevler, açık kesin bir şekilde ifadelerim Atatürk'te bulmaktadır.
Atatürk'ün millî eğitime çizdiği ve öğretmene gösterdiği hedefler, çağdaş, ulusal ve insancıl bir eğitimin temel ilkeleridir. Hiçbir devlet adamı, O'nun 'kadar eğitimin üzerinde durmamış, öğretmenleri O'nun kadar yüceltmemiştir. Cumhuriyet döneminde öğretmenlerimiz de, O'nun gösterdiği hedefe ulaşmak için büyük çaba harcamışlardır.
Atatürk'ün eğitime çizdiği ve öğretmenlere gösterdiği hedefler nelerdir? Şimdi bunları inceleyelim :
1 — Gelecek kuşaklar Türkiye'nin bağımsızlığını koruyacak, Cumhuriyeti koruyup yüceltecek biçimde yetiştirilmelidir.
2 — Eğitim millî olmalıdır.
3 — Eğitim bilime dayanmalıdır.
4 — Eğitim, işe yarar ve üretici olmalıdır.
5 — Eğitim, yeni nesillerde erdem, düzen ve disiplin duygularını geliştirmelidir.
6 — Eğitim halkı bilgisizlikten kurtarmalı, onun bilgi ve ahlâk düzeyini yükseltmelidir.
7 — Eğitim, halkın yeteneklerini ortaya çıkararak geliştirmelidir.
Öğretmenlerimiz, Ata'nın gösterdiği hedeflere ulaşmak için ders içinde ve dışındaki etkinlikleriyle, O'nun ilke ve inkılâplarının yerleşmesinde gereken çabaları göstermişlerdir. Elektrik enerjisinin henüz ulaşmadığı yerlerde, gaz lâmbalarının ışığı altında, gece - gündüz demeden çalışmışlar, halkımıza yeni harflerle okuma yazma öğretmişlerdir. Okuma yazma öğretmenin dışında, halkımıza Atatürk ilke ve inkılâplarını da özümletmişler, Kemalist dünya görüşünü insanımızın gönlüne yazmışlardır. Özellikle şapka ve kılık - kıyafetleriyle inkılâpların ilk uygulayıcıları durumunu almışlardır.
Türk öğretmeni, her zaman olduğu gibi, bugün de Ata'sının izinde, O'nun gösterdiği hedeflere inançlı ve kararlıca ulaşma çabası içindedir.
Başöğretmeni, kendi ruhunda, kendi idealinde bulabilmek, bunu minik öğrencilerinin bilincine yerleştirebilmek ne yüce bir duygudur? Ne doyumsuz bir mutluluktur? Bu, öğretmenlerce bilinir, yaşanır ve yaşatılır. Sonsuzluğa kadar da yaşatılacaktır.
ATATÜRK'ÜN TÜRKİYE ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ KONGRESİ ÜYELERİ ONURUNA VERİLEN YEMEKTEKİ KONUŞMASI
— Sadeleştirilmiştir —
Hanımlar, Beyler!
Seçkin topluluğunuzun içinde bulunmaktan dolayı sevincim sonsuzdur. Türkiye Öğretmenler Birliği'nin Ankara'da yaptığı ilk toplantısını çok büyük bir sevinçle karşıladım.
Ülkemizin sizler gibi, değerli öğretmen bay ve bayanlarının burada toplanması, Cumhuriyetimiz için verimli sonuçlar doğuracaktır.
Baylar, bayanlar!
Türkiye Öğretmenler Birliği'nin tüm ülkede örgütlenmesini, Konya'yı olduğu gibi Van'ı da, Hakkâri'yi de örgütü içine almasını ve her köyde üyesi bulunmasını büyük bir ilgiyle bekleyeceğim.
Öğretmenler!
Yeni nesli, Cumhuriyetin özverili öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin değeri, yeteneğinizin ve özverinizle orantılı olacaktır.
Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen, güçlü ve yüksek (karakterli koruyucular ister. Yeni nesli bu nitelik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Seçkin görevinizin yerine getirilmesi için, yüksek çabalarla kendinizi bu işe vereceğinize inanıyorum.
Arkadaşlar,
Ben, millî eğitimimiz ve öğretmenimiz konusundaki, görüşlerimi değişik zamanlarda değişik nedenlerle söyledim. Fakat bu görüşlerimi bir cümleyle tekrar etmeyi yararsız görmüyorum.
Öğretmenler,
Erkek ve kız çocuklarımızın aynı biçimde, bütün öğrenim derecelerindeki eğitim öğretimlerinin uygulamalı olması önemlidir. Memleket çocukları, her öğrenim derecesinde ekonomik hayatta geçerli, etkili ve başarılı olacak biçimde donatılmalıdır. Millî ahlâkımız, uygar ilkelerle, özgür fikirlerle beslenmeli, desteklenmelidir. Bu çok önemlidir. Özellikle dikkatinizi çekerim, tehdit esasına dayanan ahlâk, bir erdem olmadığı gibi, güvene de lâyık değildir.
Efendiler, bu görüşüme katıldığınızdan şüphem yoktur.
Genel eğitim ve öğretim programımız da bu esasları içermektedir.Fakat biliyorsunuz ü, görüşlerin, programların kesin ve açık olması çok önemlidir. Bunun yanında verimli olmaları, sonuç verebilmeleri, onların becerikli, anlayışlı ve özverili öğretmenlerimiz tarafından okullarımızda çok büyük dikkat ve çabayla uygulanmalarına bağlıdır. İşte, özellikle sizden rica edeceğim nokta budur.
Arkadaşlar!
Yeni Türkiye'nin birkaç yıla sığdırdığı askerî, idarî, inkılâplar çok büyük, çok önemlidir. Bu inkılâplar sizin, muhterem öğretmenler sizin, toplumsal ve düşünce inkılabımdaki başarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman aklınızdan çıkmasın Ski, cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
ÖĞRETMENLER İÇİN SÖYLENMİŞ GÜZEL SÖZLER
Öğretmenler, cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür irfanı hür nesiller ister.
Atatürk
Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir
Atatürk
Anneler, Babalar, öğretmenler, siz çocukları hiç tanımıyorsunuz. Onları tanımakla işe başlayınız.
J. J. Rousseau
Öğretmen, çocuğa karşı ne onun küstahlık yapacağı kadar yumuşak, ne de korkup soru soramayacağı kadar sert davranmamalıdır. O, disiplinde ılımlı olmalıdır.
İbn-i Sina
Aleve, aydınlığı için teşekkür et. Fakat tükenmeyen bir sabırla gölgede durarak, lambayı tutanı unutma.
R. Tagore
Eğitim görmemiş insan ruhu, işlenmemiş demire benzer. Bir ustanın eli değmedikçe, kendine saklı olan renk ve güzellikler ortaya çıkmaz.
Addıson
Öğretmen bilgi bakımından, kadife eldiven içinde demir bir el gibi bulunmalıdır.
Malik AKSEL
Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenin eseridir. Toplumun düşmanı bilgisizlik, bilgisizliğin düşmanı da öğretmendir.
Öğretmen bir mum gibidir, kendisi tükenir etrafını aydınlatır.
Cenab Şahabettin
Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
M.Kemal Atatürk
Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir.Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.
Atatürk
Geleceğin güvencesi eğitime, eğitim ise öğretmene dayanır.
Toplumların uygarlık düzeyi öğretmene verdikleri değerle ölçülür.
Öğretmen bir mum gibidir, kendisi tükenir etrafını aydınlatır.
Öğretmen bir sanatkârdır, yarının temelini o attığı gibi, değerli kişilik hamuruna da biçim verir.
DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçekleri getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin… ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları…
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerinde,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.
Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçekleri getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin… ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları…
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerinde,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.
Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Ceyhun Atuf KANSU
Kış'ım oldun, yaz'ım oldun
Gönül' deki saz'ım oldun
İlâç gibi, lâzım oldun
Öğretmenim, öğretmenim
Benim canım öğretmenim...
Başöğretmen Ata’mızdır
Hiç bitmeyen, sevdâ'mızdır
Gözlerin; yıldız, yıldız'dır
Öğretmenim, öğretmenim
Benim canım öğretmenim...
Vatan,bayrak, Türkiye'yi
Demokrasi, alfabe'yi
Sen öğrettin, her bir şey' i
Öğretmenim, öğretmenim
Benim canım öğretmenim...
Öğretmenler Günü bugün
Gülsün artık, nur'lu yüz' ün
Yakışmıyor, sana hüzün
Öğretmenim, öğretmenim
Benim canım öğretmenim...
Oktay Zerrin
Hayra Yor Öğretmenim
Gönül bahçenizde açan çiçekler
Her yana yayılmış, gör Öğretmenim.
Bundan böyle yine hep açacaklar
Bâzen açılmayan, var öğretmenim.
Bahçenizde karanfil var güller var
Her mevsim yeşeren nârin dallar var
Ötüşürken mest eden bülbüller var
Size imrenmemek, zor öğretmenim.
Beş altı yaşında tanıdık sizi
Büyümüş olsak da sevdiniz bizi
Tatil aylarında özleriz güzü
Ayrılık kâlplerde, kor öğretmenim.
Bizleri kollayıp kanat gerdiniz.
Almadınız, kendinizden verdiniz
Gergef gibi işlediniz, ördünüz
Sizsiz dünya bize, dar öğretmenim.
Bir heyecan ile başlamıştınız
Öğretmenliğe hemen alıştınız
Meslekte zirveyi bile aştınız
Uyuşukluk size, ar öğretmenim.
Öğretmenim, izinizden giderim
Size olan vefa borcum öderim
Ömrümce sizlere dua ederim
İnşallah cennete, gir öğretmenim.
Mahkemede âdil olan hâkimler
Hastanede şifâ veren hekimler
Tedrisinden geçen ama, her kimler
Yanılırsa hesap, sor öğretmenim.
Size hocam derken içim bambaşka
Sizler lâyıksınız gönülde köşke
Hakkınızı verse bakanlık keşke
Ek işlere dersin, dur! öğretmenim.
Durumlar iyi olacakmış güyâ
24 Kasımda olmazsa riyâ
Her sene görülür böyle çok rüyâ
Ne olur hayıra yor, öğretmenim.
Sizler bir gün değil, her gün baş tacım
Okullarda dertlerime ilacım
Dillerinle şirin olur her acım
Sen de sıkıntını, ver öğretmenim.
Toplumda saygınız özel bir yerde
Ortaksınız bize sevinç kederde
Behlül’de helâllik istiyor burda
Öpeyim elini, ver öğretmenim
Öğretmendir bizi bize anlatan
Onun sesi semaları çınlatan
Sözleridir gönülleri parlatan
Yaptığı çabalar bizedir bize
Öğretmendir öğrenciyi seviyor
Hataları bir bakışta görüyor
O da insan gerekirse dövüyor
Sevmesi dövmesi bizedir bize
Öğretmendir çocuk olur çocukla
Yakışır mı korkutur mu hiç notla?
Fedakar o dost yapıyor kitapla
Tutturduğu notlar bizedir bize
Öğretmendir sevgi saygı aşılar
Anlatıyor genç veyahut yaşlılar
Hayat verir sarı siyah saçlılar
Sevgisi de saygısı da bizedir bize
Öğretmendir söz söyletip güldüren
Hayatı anlatıp yaşamayı bildiren
Her ülkeyi diyar diyar gezdiren
Dolaştırıp göstermesi bizedir bize
Öğretmendir sıralarda oturtur
Tartıp söyler söylediği doğrudur
Bilir herkes gittiği Hak yoludur
Sözleri en içten bizedir bize
Öğretmendir tarih fizik coğrafya
Diğer dersler felsefe ile kimya
Değerlidir saygı duyar tüm Dünya
Matematik edebiyat bizedir bize
Öğretmendir sayıp sevmek gerekir
Kederliysen dertli isen üzülür
Hep Bizimle gerçekle yüz yüzedir
Koşturması coşturması bizedir bize
Gönül bahçenizde açan çiçekler
Her yana yayılmış, gör Öğretmenim.
Bundan böyle yine hep açacaklar
Bâzen açılmayan, var öğretmenim.
Bahçenizde karanfil var güller var
Her mevsim yeşeren nârin dallar var
Ötüşürken mest eden bülbüller var
Size imrenmemek, zor öğretmenim.
Beş altı yaşında tanıdık sizi
Büyümüş olsak da sevdiniz bizi
Tatil aylarında özleriz güzü
Ayrılık kâlplerde, kor öğretmenim.
Bizleri kollayıp kanat gerdiniz.
Almadınız, kendinizden verdiniz
Gergef gibi işlediniz, ördünüz
Sizsiz dünya bize, dar öğretmenim.
Bir heyecan ile başlamıştınız
Öğretmenliğe hemen alıştınız
Meslekte zirveyi bile aştınız
Uyuşukluk size, ar öğretmenim.
Öğretmenim, izinizden giderim
Size olan vefa borcum öderim
Ömrümce sizlere dua ederim
İnşallah cennete, gir öğretmenim.
Mahkemede âdil olan hâkimler
Hastanede şifâ veren hekimler
Tedrisinden geçen ama, her kimler
Yanılırsa hesap, sor öğretmenim.
Size hocam derken içim bambaşka
Sizler lâyıksınız gönülde köşke
Hakkınızı verse bakanlık keşke
Ek işlere dersin, dur! öğretmenim.
Durumlar iyi olacakmış güyâ
24 Kasımda olmazsa riyâ
Her sene görülür böyle çok rüyâ
Ne olur hayıra yor, öğretmenim.
Sizler bir gün değil, her gün baş tacım
Okullarda dertlerime ilacım
Dillerinle şirin olur her acım
Sen de sıkıntını, ver öğretmenim.
Toplumda saygınız özel bir yerde
Ortaksınız bize sevinç kederde
Behlül’de helâllik istiyor burda
Öpeyim elini, ver öğretmenim
Mustafa Zincirkıran
Öğretmendir Öğretmendir bizi bize anlatan
Onun sesi semaları çınlatan
Sözleridir gönülleri parlatan
Yaptığı çabalar bizedir bize
Öğretmendir öğrenciyi seviyor
Hataları bir bakışta görüyor
O da insan gerekirse dövüyor
Sevmesi dövmesi bizedir bize
Öğretmendir çocuk olur çocukla
Yakışır mı korkutur mu hiç notla?
Fedakar o dost yapıyor kitapla
Tutturduğu notlar bizedir bize
Öğretmendir sevgi saygı aşılar
Anlatıyor genç veyahut yaşlılar
Hayat verir sarı siyah saçlılar
Sevgisi de saygısı da bizedir bize
Öğretmendir söz söyletip güldüren
Hayatı anlatıp yaşamayı bildiren
Her ülkeyi diyar diyar gezdiren
Dolaştırıp göstermesi bizedir bize
Öğretmendir sıralarda oturtur
Tartıp söyler söylediği doğrudur
Bilir herkes gittiği Hak yoludur
Sözleri en içten bizedir bize
Öğretmendir tarih fizik coğrafya
Diğer dersler felsefe ile kimya
Değerlidir saygı duyar tüm Dünya
Matematik edebiyat bizedir bize
Öğretmendir sayıp sevmek gerekir
Kederliysen dertli isen üzülür
Hep Bizimle gerçekle yüz yüzedir
Koşturması coşturması bizedir bize
Öğretmendir işte bu şiiri yazdıran
Her bir çeşit problemi çözdüren
Anlatır öğretir söyler her telden
Yaptığı görevler inanın bizedir bize.
Mehmet Karlı
Her bir çeşit problemi çözdüren
Anlatır öğretir söyler her telden
Yaptığı görevler inanın bizedir bize.
Mehmet Karlı
Öğretmen
Kaynağı bilgiden bir pınar gibi
Susuz gönüllere akar öğretmen
Yüreği alevden bir fener gibi
Karanlığa ışık yakar öğretmen
Çağdaş Türkiye'dir bir tek dileği
Öğretmek aşkıyla dolu yüreği
Kalem kazmasıdır defter küreği
Cehalet dağını yıkar öğretmen
Ülküsü yükselmek bilimde fende
Hedefi hep aynı dünde bugünde
Dağ kadar engel de olsa önünde
Yarına umutla bakar öğretmen
Onunla çözülür binlerce soru
Bilimle fetheder kaleyi suru
Çileli meslekte görüp de zoru
Sanmayın usanır bıkar öğretmen
Yıkılmaz köprüdür bir çağdan çağa
Kuru bir çalıyı dönderir bağa
Sabırla sürdüğü kıraç toprağa
Bilgi tohumları eker öğretmen
Onun eseridir bakan başbakan
İşadamı doktor mühendis çıkan
Onları zirvede gördüğü zaman
Sevinçten göklere çıkar öğretmen
Kaynağı bilgiden bir pınar gibi
Susuz gönüllere akar öğretmen
Yüreği alevden bir fener gibi
Karanlığa ışık yakar öğretmen
Çağdaş Türkiye'dir bir tek dileği
Öğretmek aşkıyla dolu yüreği
Kalem kazmasıdır defter küreği
Cehalet dağını yıkar öğretmen
Ülküsü yükselmek bilimde fende
Hedefi hep aynı dünde bugünde
Dağ kadar engel de olsa önünde
Yarına umutla bakar öğretmen
Onunla çözülür binlerce soru
Bilimle fetheder kaleyi suru
Çileli meslekte görüp de zoru
Sanmayın usanır bıkar öğretmen
Yıkılmaz köprüdür bir çağdan çağa
Kuru bir çalıyı dönderir bağa
Sabırla sürdüğü kıraç toprağa
Bilgi tohumları eker öğretmen
Onun eseridir bakan başbakan
İşadamı doktor mühendis çıkan
Onları zirvede gördüğü zaman
Sevinçten göklere çıkar öğretmen
Yüzüne yansımaz çektiği çile
Okutur öğretir tatlı bir dille
24 Kasımda bir demet gülle
Mutluluk gözyaşı döker öğretmen
İlyas Özmen
Okutur öğretir tatlı bir dille
24 Kasımda bir demet gülle
Mutluluk gözyaşı döker öğretmen
İlyas Özmen
Ben Köy Öğretmeniyim
Bir dağ köyünün tezek kokan damında
Hayır yoksa ne penceresinde,ne camında
Sıralar kırılmış tavan akıyorsa
Birde memleket sevdası yüreğini yakıyorsa
Arama başkalarını ben ordayım
Merak mı ettin kim olduğumu?
Ben köy öğretmeniyim
Her sabahın alaca karanlığında
Yeni bir hayalle derse koşarım
Tamamsa talebem,hazırsa konum
Mutlu bir gün yaşarım.
Dert etmem altının ıslanmasını
Burnunun akmasını
Bir ana şefkatiyle kendim yıkarım
Onlar benim yavrularım
Gözüm gibi bakarım
Ben köy öğretmeniyim
Teftiş kaygısı bağlamaz beni
İyi gelmiş kötü gelmiş
Umurumda değil
Vicdanımla başbaşayım
Allah’ın huzurunda
Milli his uyandırmışsam ne mutlu bana
Fidanlarımın ruhunda
Ben köy öğretmeniyim
İçim neyse dışımda odur
Karşı dağın yamaçlarına sorun
Ünitemin amaçlarına sorun
Sorun; Ali’me,Mehmet’ime Ayşe’me
Elif Bacıma,Hasan Emmime,Hüsne Nineme
Sorun; çil horoza,al taya,karabaşa
Sarı danaya,al boğaya,serçe kuşa
Hepsi tanırlar beni
Ben onlardan biriyim
Çünkü; Köy öğretmeniyim
Ne laboratuar bulursun okulumda
Ne harita
Ne odun,ne soba
Bir kere yanmaya görsün çatılar
Ne su bulursun,ne kova
Acıdır söylemesi ama;
Ne düzgün bir sıra,
Ne iyi bir karatahta
Kalem ile deler cehlin dağını,
Aydınlığa bir yol açar öğretmen
Kapatır öfkenin, kinin çağını,
Gönüllere sevgi saçar öğretmen.
O dur yarınların gerçek güvenci,
Okutur çocuğu, eğitir genci,
Pilot olduğunda küçük öğrenci,
Yükselir göklere uçar öğretmen.
Devlete temeldir, millete maya,
Tarla yapmış yurdu bir boydan boya,
Kocaman şehirden küçücük köye,
Sevgi eker, saygı biçer öğretmen.
Gündüzün dostudur, gecenin hasmı,
Onunla çizilir yarının resmi,
Doğacak çocuğa verilir ismi,
Nesilden nesile geçer öğretmen.
Saygısı sonsuzdur Milli Marş'ına,
Teslim olmaz asla hain kurşuna,
Şehit olur yine çıkar karşına,
İşte böyle bir ant içer öğretmen.
Herkesin derdine dağıtır şifa,
Memnundur işinden, çekse de cefa,
Gelirse dünyaya ikinci defa,
Yine bu mesleği seçer öğretmen.
Bir dağ köyünün tezek kokan damında
Hayır yoksa ne penceresinde,ne camında
Sıralar kırılmış tavan akıyorsa
Birde memleket sevdası yüreğini yakıyorsa
Arama başkalarını ben ordayım
Merak mı ettin kim olduğumu?
Ben köy öğretmeniyim
Her sabahın alaca karanlığında
Yeni bir hayalle derse koşarım
Tamamsa talebem,hazırsa konum
Mutlu bir gün yaşarım.
Dert etmem altının ıslanmasını
Burnunun akmasını
Bir ana şefkatiyle kendim yıkarım
Onlar benim yavrularım
Gözüm gibi bakarım
Ben köy öğretmeniyim
Teftiş kaygısı bağlamaz beni
İyi gelmiş kötü gelmiş
Umurumda değil
Vicdanımla başbaşayım
Allah’ın huzurunda
Milli his uyandırmışsam ne mutlu bana
Fidanlarımın ruhunda
Ben köy öğretmeniyim
İçim neyse dışımda odur
Karşı dağın yamaçlarına sorun
Ünitemin amaçlarına sorun
Sorun; Ali’me,Mehmet’ime Ayşe’me
Elif Bacıma,Hasan Emmime,Hüsne Nineme
Sorun; çil horoza,al taya,karabaşa
Sarı danaya,al boğaya,serçe kuşa
Hepsi tanırlar beni
Ben onlardan biriyim
Çünkü; Köy öğretmeniyim
Ne laboratuar bulursun okulumda
Ne harita
Ne odun,ne soba
Bir kere yanmaya görsün çatılar
Ne su bulursun,ne kova
Acıdır söylemesi ama;
Ne düzgün bir sıra,
Ne iyi bir karatahta
Ben köy öğretmeniyim
Yokluklar içinde varlık
Size fidanlarımı anlatayım
Benim fidanlarım
Daha küçük
El kadarcık.
Ben onlarla varım
Onlarla yaşarım,
Onlarla kalkar
Onlarla düşerim.
Bakmayın tebeşir kaplı suratıma
Ütüsüz ceketime,eski kravatıma
Benimle dünyaya bakanlar var
Benimle çağlayıp akanlar var
Peygamber mesleği benim mesleğim
Öğünerek söylerim her zaman
Ben köy öğretmeniyim
Ben köy öğretmeniyim
Ahmet Kaytancı
Öğretmen Yokluklar içinde varlık
Size fidanlarımı anlatayım
Benim fidanlarım
Daha küçük
El kadarcık.
Ben onlarla varım
Onlarla yaşarım,
Onlarla kalkar
Onlarla düşerim.
Bakmayın tebeşir kaplı suratıma
Ütüsüz ceketime,eski kravatıma
Benimle dünyaya bakanlar var
Benimle çağlayıp akanlar var
Peygamber mesleği benim mesleğim
Öğünerek söylerim her zaman
Ben köy öğretmeniyim
Ben köy öğretmeniyim
Ahmet Kaytancı
Kalem ile deler cehlin dağını,
Aydınlığa bir yol açar öğretmen
Kapatır öfkenin, kinin çağını,
Gönüllere sevgi saçar öğretmen.
O dur yarınların gerçek güvenci,
Okutur çocuğu, eğitir genci,
Pilot olduğunda küçük öğrenci,
Yükselir göklere uçar öğretmen.
Devlete temeldir, millete maya,
Tarla yapmış yurdu bir boydan boya,
Kocaman şehirden küçücük köye,
Sevgi eker, saygı biçer öğretmen.
Gündüzün dostudur, gecenin hasmı,
Onunla çizilir yarının resmi,
Doğacak çocuğa verilir ismi,
Nesilden nesile geçer öğretmen.
Saygısı sonsuzdur Milli Marş'ına,
Teslim olmaz asla hain kurşuna,
Şehit olur yine çıkar karşına,
İşte böyle bir ant içer öğretmen.
Herkesin derdine dağıtır şifa,
Memnundur işinden, çekse de cefa,
Gelirse dünyaya ikinci defa,
Yine bu mesleği seçer öğretmen.
Sarılırken kefen yorgun bedene,
Son dersini verir yolcu edene,
Benzemez öyle her gelip gidene,
Koca bir dağ gibi göçer öğretmen.
Rasim Köroğlu
Son dersini verir yolcu edene,
Benzemez öyle her gelip gidene,
Koca bir dağ gibi göçer öğretmen.
Rasim Köroğlu
Öğretmenim
Kalbimdeki sevginin,
Vardır iki sahibi.
Annemle babam biri,
Biri de öğretmenim.
Öğretmenin sevgisi,
Belki daha da üstün.
Şefkatle titrer sesi,
Bizim için bütün gün.
Sevgili öğretmenim,
Sana bağlı yüreğim.
Bize ahlâk, bilgiyi,
Öğretirsin her şeyi…
İ. Hakkı Sunat
-SKEÇ-
EN BÜYÜK İNSAN (öĞRETMEN)
HÜKÜMDAR : Vezir,bugün ülkemizin en büyük insanını seçecektik.Adaylar belirlendi mi?
VEZİR : Evet Hükümdarım.Kapıda adaylar içeriye alınmayı bekliyorlar.
HÜKÜMDAR : Tek tek girip kendilerini anlatsınlar bakalım.En faydalı,en büyük İnsan kimmiş karar verelim.
VEZİR : Emredersiniz efendim. Şimdi birini içeriye alıyorum.
MİMAR : Merhaba Hükümdarım.Ben Mimarım.Yüzlerce eserim var.Ülkemizin her köşesinde bir şeyler inşa ettim.
HÜKÜMDAR : Neler yaptın mesela?
MİMAR : Su taşkınlarını önlemek için barajlar yaptım.Akarsuların üzerine dev köprüler kondurdum.Şehirlere içme suyu taşıyan kanallar yaptım.Ayrıca hastaneler, hamam!ar,camiler, okullar yaptım.Bundan sonra da ülkeme bu şekilde hizmet etmeye devam edeceğim.
HÜKÜMDAR : Güzel.Yaptıkların gerçekten taktire layık şeyler.Ama dur bakalım.Diğerleri neler yapmış?
DOKTOR : Hükümdarım, ben bir doktorum.Alanımla ilgili ole her şeyi okuyup öğrendim. Şimdi ise ülkemizin insanlarına kendimi adadım.
HÜKÜMDAR : Neler yapıyorsun? -
DOKTOR : Doğuştan kör olanların gözlerini açabiliyorum.Felçlileri,kötürümleri ayağa kaldırabiliyorum.Veremden kansere tüm hastalıkların tedavisini yapabiliyorum.Üstelik her gün şehir şehir dolaşıp hastaların ayağına gidiyorum.Bundan sonra da hizmetlerim bu şekilde sürecek.
HÜKÜMDAR : Aferin.Ülkemde senin gibi fedakarlar olduğu için mutluyum.Bakalım diğerleri neler yapmış?
MÜHENDİS : Hükümdarım,ben bir mühendisim.Ülkemi teknoloji bakımından yükseltmeye çalışıyorum.
HÜKÜMDAR : Sen neler yapıyorsun?
MÜHENDİS : İnsanların işlerini kolaylaştıracak iş makineleri icat ediyorum.Eskiden 100 kişinin yaptığı işi bu makinelerle artık bir kişi yapabiliyor. İnsanlar bu teknolojik imkanlarla daha rahat yaşıyorlar.İşlerine daha kolay gidiyor,daha basit şekilde haberleşiyorlar.İnşallah yeni yeni icatlarımla yine ülkeme hizmet edeceğim.
HÜKÜMDAR : Çok güzel.Ülkemizin senin gibi insanlara ihtiyacı var.Bakalım diğerleri ne yapmış?
VALİ : Hükümdarım,ben bir valiyim.
HÜKÜMDAR : Anlat bakalım sayın Vali,sen neler yaptın?
VALİ : Efendim,gece gündüz demeden ülkemin sorunlarıyla uğraştım. İşsizlere iş,evsizlere ev,dertlilere çare dağıttım.Karmaşaya son verip şehrimde huzuru hakim kıldım.Bu ülkeye hizmet eden herkesin işini kolaylaştırdım.Bundan sonra da bu şekilde ülkeme hizmet etmeye devam edeceğim.
HÜKÜMDAR : Aferin,çok güzel.Yönetici dediğin öyle olmalı.Bakalım başka kim kalmış.
öĞRETMEN : Şu yaşlı halimden olsa gerek siz de dahil hiç biriniz beni tanımadınız.
HÜKÜMDAR : Daha önce karşılaşmış mıydık?
öĞRETMEN : Evet karşılaşmıştık.
HÜKÜMDAR : Kimsin sen?
öĞRETMEN : Ben şu gördüğün mimarın, doktorun, mühendisin valinin ve sizin yani bu ülkenin hükümdarının öğretmeyim.Bu yüzden yaptığınız her şeyi sizi yetiştirmiş olmamdan dolayı sizin kadar ben de yapmış sayılıyorum.Bilmem anlatabildim mi?
MİMAR : Hocam,siz ha?
DOKTOR : Hocam, kusurumuzu bağışlayın,bir an tanıyamadık.
MÜHENDİS : Affedin hocam...
VALİ : Evet,aradan çok zaman geçti,tanıyamadık...
HÜKÜMDAR : Evet arkadaşlar.Hocamızın sözlerini duydunuz.Bizler onun eseriyiz. Dolasıyla yaptıklarımız da onun eseridir. Bu yüzden ülkemizin en büyük insanı olarak...
TOPLUCA : Öğretmeninizi seçiyoruz...
VEZİR : Evet Hükümdarım.Kapıda adaylar içeriye alınmayı bekliyorlar.
HÜKÜMDAR : Tek tek girip kendilerini anlatsınlar bakalım.En faydalı,en büyük İnsan kimmiş karar verelim.
VEZİR : Emredersiniz efendim. Şimdi birini içeriye alıyorum.
MİMAR : Merhaba Hükümdarım.Ben Mimarım.Yüzlerce eserim var.Ülkemizin her köşesinde bir şeyler inşa ettim.
HÜKÜMDAR : Neler yaptın mesela?
MİMAR : Su taşkınlarını önlemek için barajlar yaptım.Akarsuların üzerine dev köprüler kondurdum.Şehirlere içme suyu taşıyan kanallar yaptım.Ayrıca hastaneler, hamam!ar,camiler, okullar yaptım.Bundan sonra da ülkeme bu şekilde hizmet etmeye devam edeceğim.
HÜKÜMDAR : Güzel.Yaptıkların gerçekten taktire layık şeyler.Ama dur bakalım.Diğerleri neler yapmış?
DOKTOR : Hükümdarım, ben bir doktorum.Alanımla ilgili ole her şeyi okuyup öğrendim. Şimdi ise ülkemizin insanlarına kendimi adadım.
HÜKÜMDAR : Neler yapıyorsun? -
DOKTOR : Doğuştan kör olanların gözlerini açabiliyorum.Felçlileri,kötürümleri ayağa kaldırabiliyorum.Veremden kansere tüm hastalıkların tedavisini yapabiliyorum.Üstelik her gün şehir şehir dolaşıp hastaların ayağına gidiyorum.Bundan sonra da hizmetlerim bu şekilde sürecek.
HÜKÜMDAR : Aferin.Ülkemde senin gibi fedakarlar olduğu için mutluyum.Bakalım diğerleri neler yapmış?
MÜHENDİS : Hükümdarım,ben bir mühendisim.Ülkemi teknoloji bakımından yükseltmeye çalışıyorum.
HÜKÜMDAR : Sen neler yapıyorsun?
MÜHENDİS : İnsanların işlerini kolaylaştıracak iş makineleri icat ediyorum.Eskiden 100 kişinin yaptığı işi bu makinelerle artık bir kişi yapabiliyor. İnsanlar bu teknolojik imkanlarla daha rahat yaşıyorlar.İşlerine daha kolay gidiyor,daha basit şekilde haberleşiyorlar.İnşallah yeni yeni icatlarımla yine ülkeme hizmet edeceğim.
HÜKÜMDAR : Çok güzel.Ülkemizin senin gibi insanlara ihtiyacı var.Bakalım diğerleri ne yapmış?
VALİ : Hükümdarım,ben bir valiyim.
HÜKÜMDAR : Anlat bakalım sayın Vali,sen neler yaptın?
VALİ : Efendim,gece gündüz demeden ülkemin sorunlarıyla uğraştım. İşsizlere iş,evsizlere ev,dertlilere çare dağıttım.Karmaşaya son verip şehrimde huzuru hakim kıldım.Bu ülkeye hizmet eden herkesin işini kolaylaştırdım.Bundan sonra da bu şekilde ülkeme hizmet etmeye devam edeceğim.
HÜKÜMDAR : Aferin,çok güzel.Yönetici dediğin öyle olmalı.Bakalım başka kim kalmış.
öĞRETMEN : Şu yaşlı halimden olsa gerek siz de dahil hiç biriniz beni tanımadınız.
HÜKÜMDAR : Daha önce karşılaşmış mıydık?
öĞRETMEN : Evet karşılaşmıştık.
HÜKÜMDAR : Kimsin sen?
öĞRETMEN : Ben şu gördüğün mimarın, doktorun, mühendisin valinin ve sizin yani bu ülkenin hükümdarının öğretmeyim.Bu yüzden yaptığınız her şeyi sizi yetiştirmiş olmamdan dolayı sizin kadar ben de yapmış sayılıyorum.Bilmem anlatabildim mi?
MİMAR : Hocam,siz ha?
DOKTOR : Hocam, kusurumuzu bağışlayın,bir an tanıyamadık.
MÜHENDİS : Affedin hocam...
VALİ : Evet,aradan çok zaman geçti,tanıyamadık...
HÜKÜMDAR : Evet arkadaşlar.Hocamızın sözlerini duydunuz.Bizler onun eseriyiz. Dolasıyla yaptıklarımız da onun eseridir. Bu yüzden ülkemizin en büyük insanı olarak...
TOPLUCA : Öğretmeninizi seçiyoruz...
ATATÜRK'ÜN ÖĞRETMENLERE HİTABI
(KÜTAHYA LİSESİ - 24 MART 1923)
(KÜTAHYA LİSESİ - 24 MART 1923)
"Muallime hanımlar ve muallime efendiler, bu irfan yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum.
Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.
Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir.
Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.
Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya -bütün dünya bilir, bütün dünya şahit oldu ki pek mükemmelen sahibiz. Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.
Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Milletimizi geçek mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu inkar edemeyiz.
Eski idarelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna layık olduğu önemi vermemeleridir. Eğer önem verilseydi, geleceği emanet ettiğimiz sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi. Henüz üç dört senelik hayata sahip olan milli idaremizde irfan ordusu ile layık olduğu kadar ilgilenilememiştir. Fakat buradaki mecburiyeti milletin münevverleri olan sizler elbette ki daha iyi takdir edersiniz. Bütün kuvvetimizi yalnız cephede toplamaya mecbur olduğumuz bu kısa süre içinde tabiatıyla irfan ordusuyla gereğince meşgul olamadık. Lakin Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun ki düşman karşısındaki aziz ordumuz için harcadığımız bütün emekler mutlu sonucunu verdi.
Artık bundan sonra aynı kuvvet, aynı faaliyet, aynı istekle irfan ordusu için çalışacak ve birincide olduğu gibi bu ikinci ordudan dahi emeklerimizin, faaliyetlerimizin mutlu ve başarılı sonuçlarını aynı parlaklıkta elde edeceğiz.
Arkadaşlar, asker ordusu ile irfan ordusu arasındaki birliktelik ve alakayı belirtmek için şunu da ifade edeyim, kıymetli bir eserden ordunun ruhu kumanda heyetidir deniliyor. Hakikaten böyledir. Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir. İstiklal mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda mahvetmek için yaptığımız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin yüksekliğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehaleti mağlup etmek savaşında da irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağınıza eminim.
Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selamlıyorum."
Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.
Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir.
Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.
Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya -bütün dünya bilir, bütün dünya şahit oldu ki pek mükemmelen sahibiz. Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.
Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Milletimizi geçek mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu inkar edemeyiz.
Eski idarelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna layık olduğu önemi vermemeleridir. Eğer önem verilseydi, geleceği emanet ettiğimiz sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi. Henüz üç dört senelik hayata sahip olan milli idaremizde irfan ordusu ile layık olduğu kadar ilgilenilememiştir. Fakat buradaki mecburiyeti milletin münevverleri olan sizler elbette ki daha iyi takdir edersiniz. Bütün kuvvetimizi yalnız cephede toplamaya mecbur olduğumuz bu kısa süre içinde tabiatıyla irfan ordusuyla gereğince meşgul olamadık. Lakin Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun ki düşman karşısındaki aziz ordumuz için harcadığımız bütün emekler mutlu sonucunu verdi.
Artık bundan sonra aynı kuvvet, aynı faaliyet, aynı istekle irfan ordusu için çalışacak ve birincide olduğu gibi bu ikinci ordudan dahi emeklerimizin, faaliyetlerimizin mutlu ve başarılı sonuçlarını aynı parlaklıkta elde edeceğiz.
Arkadaşlar, asker ordusu ile irfan ordusu arasındaki birliktelik ve alakayı belirtmek için şunu da ifade edeyim, kıymetli bir eserden ordunun ruhu kumanda heyetidir deniliyor. Hakikaten böyledir. Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir. İstiklal mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda mahvetmek için yaptığımız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin yüksekliğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehaleti mağlup etmek savaşında da irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağınıza eminim.
Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selamlıyorum."
4 yorum:
Paylaşımlarınız benim için çok faydalı oldu. Teşekkürederim.
RİCA EDERİM
24 Kasım için gerekli materyali buradan temin ettim. Teşekkürler...
Bloğunuzu uzun süredir takip ediyorum, istanbul güzellik merkezleri olarak paylaşımlarınızın devamını diliyorum.
Yorum Gönder
● Türkçe yazım ve dil bilgisi kurallarına uyunuz!
● Emeğine sağlık , teşekkürler gibi yorumlar spam sayılıp anında silinir.
● Rencide edici ve hakaret içeren yorumlarda bulunmayınız.
● Web adresinizin yorum içeriğinde geçmemesine dikkat ediniz .